Hatıra Biraz senden ,Birazda benim yaralarımdan tuzdu sözcükler
Sızıya
seslensek hanımlar ;bir
zamanlar yara oluşunu...
hatırlatsak tenimizin bir zamanlar savaş çıkardığını gücenik bakışımızın .
kalendar adamları delip deşen
kargılayıp kavlayan , çağıldatan çığlıklaklarla dolu sükutlara
bırakıp , ağaçların gövdesine kalbini bölüştürdüğünü
hatırlatsak sana, dünyada çirkinleşmeden güzelleşebiliriz.
hatırlatsak tenimizin bir zamanlar savaş çıkardığını gücenik bakışımızın .
kalendar adamları delip deşen
kargılayıp kavlayan , çağıldatan çığlıklaklarla dolu sükutlara
bırakıp , ağaçların gövdesine kalbini bölüştürdüğünü
hatırlatsak sana, dünyada çirkinleşmeden güzelleşebiliriz.
kıvrımlarımızdan
aslında taşan
canımız yanıyor sözleri bir yana
bebeklerin yün yüzü deliriyorum galibalarını ihtimal kılar.
nesli tünenenler özeldir; şimdiki yaştayız hanımlar
ellerimizde soylu güz yılı , tencere tava ne arasan var
sanrısında kimileyin ağlatı, ile-içinde göl tutturduğumuz
yatağımızın ucunda kağıttan gemicikler yüzer.
love you , ölünün kırkı dağdaki zambaklara söyleriz
alerjik bir şarkı ;hepsi bu...
ikinci yaşımıza girdik , artık erkeklerle bir erkek gibi konuşabiliriz
hal oyunu sürmekte mimiklerimiz de tazecik
yeşil çamlı ,renksiz , kurmalı saatlerimiz var
oysaki hiç bir zaman deli olmayışımıza kurulan.
acı yapımı işlerin tümlecinde buldum hayıflanmamızı
empirik hayatın gölgesınde meczupsal tavırlarımız ,
ve buna mütemadiyen açık yasamız
saçmalıyor gibi gösteriyor benliğimizi belki
ektiğini biçme hakkıda vardır her insanın,
biliyoruz evet biliyoruz ;bir sükut lütfen !
yıkılmışlıkların gölgesinde yaşlanamayacağımızı biliyoruz.
oysaki korktukca tutsak ,ümit ettikçe özgürüz..
canımız yanıyor sözleri bir yana
bebeklerin yün yüzü deliriyorum galibalarını ihtimal kılar.
nesli tünenenler özeldir; şimdiki yaştayız hanımlar
ellerimizde soylu güz yılı , tencere tava ne arasan var
sanrısında kimileyin ağlatı, ile-içinde göl tutturduğumuz
yatağımızın ucunda kağıttan gemicikler yüzer.
love you , ölünün kırkı dağdaki zambaklara söyleriz
alerjik bir şarkı ;hepsi bu...
ikinci yaşımıza girdik , artık erkeklerle bir erkek gibi konuşabiliriz
hal oyunu sürmekte mimiklerimiz de tazecik
yeşil çamlı ,renksiz , kurmalı saatlerimiz var
oysaki hiç bir zaman deli olmayışımıza kurulan.
acı yapımı işlerin tümlecinde buldum hayıflanmamızı
empirik hayatın gölgesınde meczupsal tavırlarımız ,
ve buna mütemadiyen açık yasamız
saçmalıyor gibi gösteriyor benliğimizi belki
ektiğini biçme hakkıda vardır her insanın,
biliyoruz evet biliyoruz ;bir sükut lütfen !
yıkılmışlıkların gölgesinde yaşlanamayacağımızı biliyoruz.
oysaki korktukca tutsak ,ümit ettikçe özgürüz..
kumbaramda
biriktirdigimiz içimin sancılarını ne denli
ne zaman savurmalıyız ? uslanmaz portrelerinize,
değer kıldıklarımızın da son deminde
hadım etmediniz mi? kızarmış soğan gibi bade hissiyatlarımızı;
dönülmez ufkun akşamına varamadan ,belagat mı bu denli kelimeler
ne zaman savurmalıyız ? uslanmaz portrelerinize,
değer kıldıklarımızın da son deminde
hadım etmediniz mi? kızarmış soğan gibi bade hissiyatlarımızı;
dönülmez ufkun akşamına varamadan ,belagat mı bu denli kelimeler
hayır
hayır sürçü lisan ,belkide iksar bunlar
sine
vurgunluğu her mahal hikayemiz ;ve bu yüzden
bahara
meylimiz..
Yorumlar
Yorum Gönder